- Hz. Peygamber’e vardım. Peygamber kan aldırıyordu. Bunu bitirdikten sonra bana
“Ey Abdellah! Bu kanı götür, hiç kimsenin seni görmediği bir yere dök” dedi. Rasûlullahın yanından çıktım, kanı içtim. Dönünce
“Ey Abdellah! O kanı ne yaptın?” diye sordu. Ben de
“Halka gizli kalacak, en gizli yere onu döktüm” dedim. Hz. Peygamber
“Yoksa sen onu içtin mi?” diye sordu. Ben de
“Evet” dedim.
“O kanı niçin içtin? Senin elinden insanların vay haline ve insanların elinden de, senin vay haline”, dedi. Ebu Asım
“Abdullah b. Zübeyir’deki kuvvetin, içtiği o kandan ileri geldiğini söylüyorlar” dedi.[1]
- Selman, Allah Rasûlünün huzuruna girmek istediğinde, İbn Zübeyir’i gördü. Abdullah b. Zübeyr’in elinde bir kan çanağı vardı ve ondan içiyordu. Abdullah, Hz. Peygamber’in yanına girdi. Peygamber ona
“Boşalttın mı?” diye sordu. Abdullah
“Evet, ya Rasûlallah” deyince Selman
“Nedir ya Rasûlullah?” diye sordu. Hz. Peygamber de
“Ben kan aldırdım ve hacamatların yerini yıkattım. Onun suyunu tenha bir yere dökmesini söylemiştim de, onu soruyorum” dedi. Selman
“O içti. Seni hak olarak gönderen Allah’a yemin ederim ki, o içti” dedi. Hz. Peygamber, Abdullah’tan
“Sen içtin mi?” diye sordu.
“Evet” deyince, Hz. Peygamber
“Niçin içtin?” dedi. Abdullah
“Allah Rasûlünün kanının benim içimde olmasını istedim” dedi. Hz. Peygamber eliyle İbn Zübeyr’in başını sıvazlayarak
“Senden vay halkın haline! Halktan da vay senin haline! Cehennem ateşi, yeminini yerine getirecektir”[2] buyurdu.[3]