Red lugatta 'dönüş,
sarfetmek, kabul etmemek' gibi mânâlara gelir. Reddin ıstılahı mânâsı ise
meseledeki paylara düşen eksiklik ve mirasçıların paylarında olan fazlalıktır.
Bu bakımdan red, avlin (meseleyi inceltip yükseltmenin) zıddıdır. O halde pay
sahipleri haklarını aldıktan sonra geriye birşey kalırsa, onu alacak kimse de
yoksa, geriye kalan o miktar, pay sahiplerine payları nisbetinde taksim edilir.
Ancak kan İle koca bundan istisnadır. Onlar redden istifade edemezler.
Daha önce
beyt'ul-maî'ın muntazam olması (yani hakların sahiplerine verilmesi) halinde,
pay sahipleri mirastan paylarını aldıktan sonra geriye kalan matın pay
sahiplerine verilemeyeceğini, o malın beyt'ul-mal'a devredileceğini, bu hususta
beyt'ul-mal'ın zevi'l-erham'dan daha Önce geldiğini söylemiştik. Bunun delili
de Hz. Peygamber'in şu sözüdür:
Kim geride bir yük
bırakırsa o bana aittir; kim de geride bir mal bırakırsa o mirasçılarımndır.
Mirasçısı olmayanın mirasçısı benim; onun diyetini verir, mirasını alırım.[1]
Hz. Peygamber'in
başkalarının mirasını kendi şahsı için almayacağı malumdur. Hz. Peygamber
aldığı mirası müslümanların maslahatı için sarfeder. İşte bu nedenle âlimler,
beyt'ul-mal'ın mirasçı olabileceğine hükmetmişlerdir. Beyt'ul-mal'ın mirasçılık
derecesi, pay sahipleri ve asabelerden sonra gelir; yani pay sahibi ve asabe
yoksa veya pay sahipleri paylarını aldıktan sonra, terekenin bir kısmı kalırsa,
bu kalan miktar beyt'ul-mal'a devredilir. Bu da meşhur ve maruf olan şu
kaideyle amel etmektir: 'Borçlu olmak tazminat altına girmekle olur1. Eğer
beyt'ul- mal muntazam değilse (haklar hak sahiplerine verilmiyorsa), terekeden
artan malda hakkı yoktur. Bu durumda o artan mal pay sahiplerine 'reddedilir;
yani terekeden artan mai, pay sahiplerine payları oranında taksim edilir.. Eğer
pay sahipleri "yoksa zevi'l-erham (uzak akrabalar) terekeye sahip olurlar,
Müteahhir âlimler, beyt'ul-mal'ın muntazam olmadığı hususunda fetva
vermişlerdir. Hatta Hz. İsa gelinceye (ininceye) kadar da beyt'ul-mal'ın
muntazam olamayacağını söylemişlerdir.
Reddin meşruiyetine,
akrabaların birbirlerine velayeti hakkındaki delillerin umumuyia istidlal
edilmiştir.
Rahim sahipleri
(akrabalar) Allah'ın kitabında birbirlerine (mirasçı olma bakımından) daha
yakındırlar.
(Enfal/75)
Bu yüzden karı ile
koca, mirasçılarının paylarından artan mal hususunda birbirlerinden İstifade
edemezler. Çünkü onlar birbirlerinin (rahim itibariyle) yakın veya uzak
akrabası değildirler. Onlar sadece birbirinin eşidir. Onların bir araya gelmesi
bir sebebe dayanmakta, o sebep ise ölümle ortadan kalkmaktadır. Zevi'l-Erham'ın
(uzak akrabaların) mirasçı olabileceğine şu hadîs de delâlet etmektedir:
Sa'd b. Ebî Vakkas
malının 2/3'sini vâsîyet etmek istediğinde Hz. Peygamber (s.a) bunu kabul
etmeyerek şöyle buyurdu:
(Malının 1/3'ini tasadduk et, (hatta) 1/3 de
çoktur.) Ey Sa'd! Senin, varislerini zengin bırakman, onları muhtaç ve halka
(sadaka için) ellerini açar bir halde bırakmandan daha hayırlıdır.[2]
Bu hadîsin başında
Sa'd b. Ebî Vakkas, Hz. Peygamber'e 'Ben servet sahibiyim. Bir tek kızımdan
başka da bana varis olacak kimse yoktur' demiştir. Kızın payı da malum olduğu
üzere malın yarısıdır. Hz. Peygamber geriye kalan maiı da Sa'd b. Ebî Vakkas'ın
kızma vermiştir. Bu ise ancak red suretiyle olabilir.
Reddin Şartları Reddin üç şartı vardır:
1. Ölen kişinin -eşi hariç- pay sahibi bir
mirasçısının olması.
2. Pay sahipleri paylarını aldıktan sona
terekenin bir kısmının kalması.
3. Mirasçılar arasında asabe olacak birinin
bulunmaması
Çünkü asabe tek başına
olduğunda, asabelik yoluyla terekenin tamamını aldığı gibi, pay sahiplerinden
geriye kalanı da alır. Bu bakımdan asabeîik yoluyla terekenin tümünü alacak
olan bir kişi bulunduğunda, red sözkonusu olmaz.
Pay sahiplerinin
beraberinde, eşlerden biri ya vardır ya da yoktur. Bu bakımdan red iki kısma
ayrılır:
1. Redden
istifade eden kişi ile beraber eşlerden birinin olmaması
halinde:
a. Redden istifade eden kişi bir taneyse, meseiâ
ölen kişinin geride
bir kızı kalmışsa,
terekenin tamamı red yoluyla kıza verilir.
b. Redden istifade edenler birden fazla ise,
meselâ ölen kişinin geride beş tane kızı kalmışsa, terekeden paylarının
aldıktan sonra geriye kalanı da red yolu ile eşit şekilde paylaşırlar.
c. Kendilerine red yoluyla miras verilen
kimseler iki veya daha fazla iseler, meselenin aslı onların paylarının
toplamıdır.
Red |
Asi |
|
|
5 |
6 |
||
1 |
1 |
Anne |
1/6 |
3 |
3 |
Ana-bababir
kızkardeş |
1/2 |
1 |
1 |
Bababir kızkardeş |
ı/6 . |
(Tablo 41)
Bir kişi ölür ve
geride (Tablo 4l'de görüldüğü gibi) annesini, ana-bababir kızkardeşini ve
bababir kızkardeşini bırakırsa, meselenin aslı 6
olur. Çünkü meselede
1/6 ve 1/3 pay bulunduğundan mahreçler arasında tedahül vardır. Fakat
mirasçıların paylarının tamamı 5 paydır. Bu durumda mesele 5'e reddedilir ve
her varis payını 5'ten alır. Bir kısmı hem paylarını alır, hem de redden
istifade eder.
2. Red'den
istifade eden kişi ile beraber eşlerden birinin bulunması halinde.
Bu durumda önce koca
veya karıya paylan verilir ve mesele koca veya karının payının mahreci olan
rakama dönüştürülür ki bu da 2 veya 4'tür. Sonra geriye kalan mal şu tertibe
göre red yoluyla pay sahiplerine taksim edilir:
a. Red'den istifade
eden bir tane ise, karı veya koca payını aldıktan sonra geriye kalan ona
veriiir.
8 |
|
|
1 |
Zevce |
1/8. |
7 |
Kız |
1/2 |
(Tablo 42)
Meselâ ölen kişinin
geride karısı ve kızı kalmışsa, meselede 1/8 ve 1/2 pay bulunur ve meselenin
aslı 8 olur. Kadın 1/8 alır ki bu 1 paydır, geriye kalan 7 payın 4'ü pay
olarak, 3'ü de red yoluyla kıza verilir.
b. Red'den istifade
edenler iki veya daha fazla iseler, mesele kadının payının mahrecinden
çıkarılır. Eğer kadın payını aldıktan sonra geriye kalan maî pay sahipleri
arasında taksim edilebiliyorsa mesele yoktur.
4 |
|
|
} |
Koca |
1/4 |
3 |
Üç kız |
2/3 |
(Tablo 43)
Meselâ ölenin
gerisinde kocası ve üç kızı kalmışsa, meselenin aslı 4 olur. Çünkü kocanın payı
1/4'dir. Geriye kalan 3 pay da kıziara pay olarak ve red yoluyla verilir.
Fakat kadın payım aldıktan sonra geriye kalan mal, pay sahiplerine red yoluyla
taksim edilerniyorsa, meselenin tashih edilmesi gerekir. Meselenin tashihi
hususundaki kaideleri daha Önce izah etmiştik. Meselenin aslı 4 olur, fertlerle
paylar arasında da tebayün olursa, meselenin aslı olan 4, fertlerin sayısı olan
3'le çarpılır veya fertlerle paylar arasında tevafuk varsa meselenin aslı,
fertlerin toplam sayısının yarısıyla çarpılır.
Tashih |
Asi |
Pay Miktarı |
|
24 = |
8x |
3 |
|
3 |
1 |
Zevce |
1/8 |
21 |
7 |
Üç kız |
2/3 |
(Tablo 44)
Burada meselenin aslı
kadının payının aslı olan 8'dir. Kadına 1/8 verilir. Geriye kalan 7 payın, pay
olarak ve red yoluyla üç kıza taksim edilmesi mümkün değildir. Bu durumda
aralarında tebayün olduğu için meselenin aslı olan 8, kızların sayısı olan 3
ile çarpılır (8x3=24), böylece mesele 24'le tashih edilmiş olur. Sonra her
varisin payı sehm'in cüzüyle, yani 3 ile çarpılır. Çıkan sonuç kızların
sayısına göre taksim edilir.
Tevafukun misali
şöyledir:
Tashih |
Asi |
Pay Miktarı |
|
8 = |
4x |
2 |
|
2 |
1 |
Koca |
1/4 |
6 |
3 |
Altı Kız |
2/3 ., |
. (Tablo 45)
Burada meselenin aslı
4'tür. Çünkü koca 1/4 alır. Geriye kalan 3 pay ise, pay ve red yoluyla altı
kıza verilir. Oysa 3 pay, altı kıza kesirsiz olarak taksim edilemez veya 6 ile
3 arasında tevafuk vardır. Çünkü hem 6'nm, hem de üçün 1/3'i vardır; 6'nm 1/3'i
2, üçün 1/3'i ise l'dir. Bu durumda 6'nın tevafuku olan 2 alınarak meselenin
aslı olan 4'Ie çarpılır (2x4=8) ve mesele 8'le tashih edilmiş olur. Sonra
sehm'in cüzü, yani sekizin yarısı olan 4, miras paylarının sayısı ile çarpılır,
çıkan sonuç pay sahiplerinin sayısına göre taksim edilir. Nitekim bu meseleyi
yukarıda açıklamıştık.
3- Mirastan
red yoluyla istifade edenler birden fazla iseler ve kadının payından geriye
kalan mal da onlar arasında taksim edile biliyorsa sorun kalmaz; bu durumda
mesele 8'le tashih edilmiş olur. Bunun misali Tablo 46'da olduğu gibidir.
4 |
|
|
1 |
Zevce |
1/4 |
1 |
Anne |
1/6 |
2 |
Annebİr iki kardeş |
1/3 |
(Tablo 46)
Burada, ölen kişinin
geride karısı, annesi ve anabir iki kardeşi kalmıştır. Burada meselenin aslı
4'tür. Bu da reddedilen paylardan istifade edemeyen kadının payının mahrecidir.
Bu durumda kadın 1/4 alır, geriye kalan 3 payın birini de anne alır, geriye
kalan 2 payı da anabir olan kardeşler birer pay almak üzere paylaşırlar. Fakat
kadın payını aldıktan sonra terekeden geriye kalan mal redden istifade edenler
arasında taksim edilemiyorsa, biz bu durumda pay alanlar için müstâkil bir
mesele kurar ve onların meseleleri ile birinci meseleden olan paylan arasındaki
duruma bakarız; şayet tebayün varsa red meselesini zevciyyc meselesiyle (4 ile)
çarparız ki bu her iki meseleyi de derleyen bir hesaptır. Sonra zevciyye
paylarını sehm'in cüzüyle çarparız ki bu da red meselesidir. Kendilerine red
malı verilenlerle sehm'in cüzünü, yani zevciyye meselesinde kendilerine red
payından verilenlerin paylarıyla çarparız ki o da birinci meseleden olan paylarıdır.
Bunun misali de Tablo 47'de olduğu gibidir.
(Pay Miktarı) (Pay
Miktarı) (3) (4) .
Toplam |
Mesele-i Red |
Mesele-i Zevciyye |
|
|
16 ' |
4 |
4 |
|
|
. 4 ■ |
0 |
1 |
Zevce |
1/4 |
9 1 |
3 1 |
3 |
Ana-bababir
kızkardeş Bababİr kızkardeş |
1/2 1/6 |
(Tablo 47)
Burada, ölen kişinin
karısı, ana-bababir olan kızkardeşi, bababir olan kızkardeşi kalmıştır. Bu
meselede kadının payının red meselesiyle çarpıldığı ve sonucun 16 olduğu
açıktın. Sonra kadının payı, payların cüzüyle çarpılır, bu da red meselesidir.
Sonra malların kendilerine reddedildiği kişilerin payları ile payın cüzü
çarpılır (3), bu da onların zevciyyet meselesindeki paylandır. Bunların tümü
kendilerine red yoluyla mal verilen kişilerin meselesinde olduğu gibi,
zevciyyet meselesinden aldıkları paylar arasında tebayün olduğu zaman böyledir.
Eğer meseleleriyle paylan arasında temasül varsa, zevciyyet meselesi bu iki
meseleyi derleyen meseledir. Çünkü geriye kalan malın kendilerine verildiği
kimselere, zevciyyet meselesinde payları taksim edilir..
Toplam |
Mesele-i Red |
Mesele-i Zevciyye |
|
|
4 |
3 |
4 |
|
|
1 |
0 |
1 |
Zevce |
1/4 |
1 |
1 |
3 |
Anne |
1/6 |
2 |
2 |
Anabir iki kızkardeş |
1/3 |
(Tablo 48)
Burada, ölen kişinin
geride hanımı, annesi, anabir iki kızkardeşi kalmıştır. Burada zevce 1/4 alır,
anne 1/6 alır, anabir iki kızkardeş İse 1/3 alırlar.
Red meselesi bazen
tashihe muhtaç olur. Bu durumda onun tashihi yapılır, tashihten sonra daha önce
sebkat edenle zikrettiğimiz yöntem uygulanır.
(Pay Miktarı) (3)
Iashih |
Toplam |
Mesele-i Red |
Mesele-i Zevciyye |
|
|
12 |
4 |
3 |
4 |
|
|
3 |
1 |
0 |
1 , |
Zevce |
1/4 |
3 6 |
1 2 |
1 2 |
3 |
Anne Anabir üç kızkardeş |
1/6 1/3 |
(Tablo 49)
Burada, ölen kişinin
geride hanımı (1/4), annesi (1/6), anabir üç kız-kardeşi (1/3) kalmıştır.
Bu meselede açık olan şudur
ki kendilerine zevciyyet meselesinden geri kalan malın verildiği kimselerin
payı, onların sayılarına göre taksim edilir. Bu yüzden burada derleyici
meselenin, zevciyyet meselesi olduğu kabul edilir. Fakat anabir kızkardeşlerin
payı (2) derleyici meseleden onların sayılarına taksim edilemez. Çünkü onların
sayısı 3'tür. Bu durumda cemedici olan meseie anabir olan kızkardeşlerin
sayısıyla çarpılarak tashih edilir. Çünkü onların payı olan 2, sayıiarı olan
3'e mübayenet etmektedir. Tashihten sonra onlara payları verilir ki bu da her
kızkardeşe 2 pay verilmesi demektir.